Köşe Yazıları

Ayşe Böhürler

Ayşe Böhürler

DÜNYANIN KAYNANASI İSVEÇ

 İsveç için ben değil Avrupalılar “dünyanın kaynanası” diyor. Dünyadaki algısı bu şekilde olan İsveç’in Avrupa kimliği içinde yeri farklı. Biz ise daha çok İsveç’i terör örgütü PKK’ya geçit veren demokrasisi, giderek güçlenen aşırı sağı, İslam karşıtı eylemlere sahne olması gibi başlıklarla tanıyoruz. Şimdi NATO üyeliğinin TBMM’de onaylanması halinde stratejik ortağımız olacak. Ancak İsveç’i çok da tanımadığımızı bir kez daha fark ettik… 

Geçen hafta ziyaretime gelen ve ilk Avrupa tarihi profesörümüz olan Pınar Ülgen’in üniversitelerimiz neden “Avrupa tarihi bölümü açmıyor?” sorusunu İsveç üzerine yaşanan gelişmelerle birlikte çok anlamlı buluyorum. Avrupa Birliği savaşı önlemek iddiasıyla kurulmuştu. Churchill’in ifadesiyle “birbirine karşı korkulardan emin olmak” fikrini merkezinde taşıyordu. Siyasi geleceği ne olacak sorusu elbette tartışılabilir. Ancak tüm bunların ötesinde Avrupa halkalarını tarihi, inançları ve kültürüyle daha iyi tanımamızı sağlayacak üniversitelerimizde birim ve bölümlerin kurulmasının ihtiyaç olduğuna inanıyorum.  

DİPLOMASİ ŞAŞIRTIR 

Türkiye’nin NATO zirvesine giderken tutumu diplomasi ataklarıyla doluydu. Her şeyden önce dünyada dengeler değişmişti. Bugün dünya üretimin aşağı yukarı %23’ünü Amerika tek başına yapıyor. Çin’in payı ise %18, Avrupa Birliği’nin payı %17, Rusya’nın payı ise %2 civarında. Rusya’nın farkı silah ve nükleer gücü…Bu veriler bile ortada asıl rekabetin Çin ve Amerika arasında olduğunu ve geleceğin de ona göre şekilleneceğini gösteriyor. 

Bu rekabet ve Rusya- Ukrayna savaşı Türkiye’nin Avrupa Birliği açısından, hatta dünya açısından öneminin altını bir kez daha çizdi. Avrupa’nın güvenlik ve savunması Türkiyesiz mümkün değil. Eğer Türkiye Avrupa Birliği üyesi olmuş olsaydı bugün Rusya Ukrayna’ya karşı bu savaşı bu kadar kolay başlatabilir miydi? 

Diğer taraftan Avrupa’nın dört önemli enerji hattından bir tanesi Türkiye üzerinden geçiyor. Güney gaz koridorunun potansiyeli de Türkiye’yi çok daha önemli hale getiriyor. Bu nedenlerle Türkiye’nin İsveç’e onay vermesi NATO açısından önemliydi, Türkiye açısından da terörle mücadele önemli bir adımdı.

Diplomasi geçen haftadan başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski’yi İstanbu’da ağırladı. ABD Başkanı Biden İsveç Başbakanı UlfKristerssen ile Washington’da görüştü Erdoğan ve Biden telefon görüşmesi yaptı, NATO Zirvesi’nde ikili görüşme için karar verildi.

Türkiye İsveç’e itirazların bir yıldır dile getirirken hem kendi taleplerini dayattı hem de sorunu İsveç’in teröristlere verdiği destek ile sınırlandırdı. Meseleyi genelleştirmeden ülke menfaatini ön planda tuttu.

NATO toplantısında mekik diplomasi devam etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan yola çıkmadan havalimanında verdiği demeçte İsveç’in üyeliği için el yükseltti, vize değil Avrupa Birliği’ne girişe ilişkin itirazların çekilmesini şart olarak ileri sürdü. “Türkiye’nin AB ye girişi stratejik önceliğidir” diyerek de iç ve dış tüm muhalefeti şaşırttı. “Kıbrıs konusunda yeni bir gelişme olabilir mi?” “Vize esnekliği gelebilir mi?” soruları bu demecin ardından geldi. 

Bu arada mekik diplomasi sürüyordu. İsveç başbakanı ile görüşürken ara verdi gitti Avrupa Birliği yetkilisi Charles Michel ile görüştü. Sonra tekrar İsveç başbakanı ile görüşmeye döndü. Görüşmeye ilişkin çok az bilginin yansıması herkesin merakını çekti. Ardından Cumhurbaşkanı’nın Yunanistan Başbakanı Mitçotakis’le yapacağı görüşme ilan edildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti iktidarının ilk yılarındaki Batı ile yakınlaşma hamlelerine geri dönerken, İsveç NATO’ya girebilmek için Türkiye’yi yumuşatmak adına anayasasında ve yasalarında değişiklikler yaptı.

Vilnius NATO zirvesi Türkiye’nin Avrupa Birliği ve dünya için önemini bir kez daha gözler önüne serdi…

ÇOCUKLARA ZARARLI İÇERİKLERİYLE WATTPAD

Dünya genelinde 90 milyon okuru bulunan hikaye yazma ve okuma platformu olan Wattpad’ı en fazla kullanan dördüncü ülke 3 milyon kullanıcı ile Türkiye.  7 milyon Türkçe hikayenin bulunduğu Wattpad içeriklerinin çoğu +18 olmasına rağmen bu içerikleri çoğunlukla 10-18 yaş grubu paylaşıyor.

Ücretsiz, online, erişimi kolay, özgür paylaşım yapabilme özelliği cazip görülüyor ama ciddi riskler içeriyor. Öncelikle hikayeler hiçbir denetimden geçmiyor. Okuyucu sayısı fazla olan hikayeler ödüllendiriliyor, burada popüler olanları yayınevleri tarafından kitaplaştırılarak satışa sunulabiliyor.

En çok okunma oranına sahip kitaplara baktığımızda, karşımıza kötü alışkanlıklar, çevreden soyutlanma, toplum değerleriyle uyumsuzluk, cinsel içerik, olumsuz davranışlara, suça yönelme ve ben merkezli bakış açısının karakterlere yansıtıldığı görülüyor.

Paylaşılan hikayelerde çoğunlukla çarpık ilişkiler, cinsel içerik, LGBTQ+ gibi toplumsal değerlerden ve gerçeklikten uzaklaştırılmış kadın erkek rolleri, şiddet, saldırganlık, küfür, gerçek hayat hikayesi adı altında travmatik olaylar, intihar, madde bağımlılığı gibi gençlerin zihin dünyalarını tahrip edici ve çok erken yaşlarda bu içeriklere maruz kalmaları halinde ağır kişilik ve kalıcı psikolojik sorunlara yol açacak içerikler yer alıyor.

Bu uygulamanın acilen denetlenmesi, yaş sınırının korunması yönünde sıkı tedbirlerinin alınması, ebeveyn kontrolünün getirilmesi ve hatta bunlar çözüm oluşturmadığında siteye erişimin kapatılması gündeme getirilmeli.